Dacia, 1968 yılındaki kuruluşu, 1999’da Renault Grubu tarafından satın alınması ve günümüze gelinceye kadar çok önemli bir yol katetti. Art...
Dacia, 1968 yılındaki kuruluşu, 1999’da Renault Grubu tarafından satın alınması ve günümüze gelinceye kadar çok önemli bir yol katetti.
Artık uluslararası bir kimlik kazanan Romanya markası, en uygun fiyatlara en temel özellikleri sunma formülüyle başarıya ulaştı.
Başarı hikayesine yeni bir başlık eklemeye hazırlanan marka, çağın gerekliliklerine uygun olarak fiyat performans ürünlerini tüketicilerle buluşturmayı sürdürüyor.
Geçtiğimiz 15 yılda gelenekselin dışına çıkan yaklaşımıyla Dacia, akılcı bir tüketime dönük yaklaşımıyla geniş bir hedef kitleye hitap ediyor. 44 ülkede 7 milyondan fazla müşterisi olan marka, zamana ayak uydurmak için sürekli olarak dönüşmeye devam ediyor.
1968 yılında tüm Romanya vatandaşlarına modern, sağlam ve ekonomik otomobiller sunmak hedefiyle yola çıkan Dacia’nın isminde, günümüz Romanya bölgesinin eski ismi olan “Dacia”dan ilham alındı.
1999 yılında Louis Schweitzer önderliğinde Renault Grubu’na katılan marka, yeni hedeflere giden yolu da açmış oldu.
Markanın tarihindeki bu yeni sıçrama 2004 yılında modern, dayanıklı ve hepsinden önemlisi erişilebilir aile sedan otomobili Logan modelin lansmanıyla gerçeğe dönüştürüldü.
İlk olarak gelişmekte olan pazarlar için tasarlanan ve 5 bin Euro gibi rakipsiz bir fiyatla satışa sunulan model, 2005 yılında batı Avrupa da dahil olmak üzere büyük bir ticari başarıya imza attı.
İkinci el fiyatına sunulan bu yeni araç, otomobil pazarında devrim yarattı.
2008 ise Dacia’nın Renault Grubu altındaki ikinci büyük lansmanı olan Sandero’nun satışa sunulmasına sahne oldu. Model ayrıca markanın en büyük ticari başarısına da imza attı.
Sandero, sunduğu birçok avantaj arasında yer alan bir üst segment seviyesindeki iç hacim, çok yönlü yapısı ve uygun fiyatı ile, Avrupa’da bireysel satışlarda zirveye oturdu.
2010 yılında Dacia, pazardaki en uygun fiyatlı SUV aracı sunarak bir kez daha kuralları değiştirdi.
Çekici bir dış tasarım ve erişilebilir bir fiyatla sunulan Duster, ciddi bir ticari başarıya imza attı.
Hikâyenin devamında Avrupa pazarındaki en uygun fiyatlı elektrikli otomobil Spring ile yeni bir devrim geliyor.
SUV görünümlü şehir otomobiliyle Dacia bir kez daha kuralları değiştirerek elektrikli mobiliteyi herkesin erişebileceği bir noktaya getiriyor.
Yıllar içinde marka, müşteri taleplerine uyum sağlarken, bir yandan da kendi kimliğine sadık kaldı.
Zamana eksiksiz ayak uyduran ve akıllı teklifleriyle tüketicilerin karşısına çıkan Dacia böylece, etkisi çok olan ünlü Dacia buluşmalarında bir araya gelmekten keyif alan bir topluluk ortaya çıkardı.
Bugün ve yarın Dacia
Yıllar geçtikçe zamanın gerekliliklerine uygun olarak daha modern otomobiller üreten Dacia, başarıyı getiren felsefesi rakipsiz fiyat performans dengesinden ödün vermiyor. Tasarımdan satışa ve üretimden taşımaya kadar marka her adımda maliyetleri optimize etme stratejisine sadık kalıyor.
Böylece müşterileri sadece ihtiyacı olan özellikler için ödeme yapmış oluyor.
Dacia’nın en büyük hedefi, temel müşteri ihtiyaçlarına odaklanan geriş ürün gamıyla ve etkili işletme modelleriyle yeni pazarlarda başarı yakalamak.
Bunu yaparken, özellikle C segmentinde pazar ve ürünler de zenginleşecek.
Ocak 2021’de Renaulution stratejik planının sunumunda lansmanı gerçekleştirilen Bigster Concept, Dacia serisinin yeni ufuklara doğru genişlemesini müjdeliyor.
Stratejik planın sunumunda konuşan Dacia ve LADA markalarının CEO’su Denis Le Vot, “Dacia her zaman Dacia olmaya ve müşterilerine ödediklerinin karşılığını en iyi şekilde sunan akıllı yatırım imkânları sağlayan uygun modeller sunmaya devam edecek.
Dacia/LADA işletme biriminin oluşturulmasıyla, CMF-B modüler platformumuzdan en iyi şekilde faydalanarak verimliliğimizi artıracak ve ürünlerimizin kalite, rekabetçilik ve çekiciliğini daha da geliştireceğiz.
Yeni zirveye ulaşmak için her şeye sahibiz. Bigster Concept bize yolu gösteriyor” dedi.
Bigster Concept ile Dacia daha da çekici ve dış mekâna uygun hale gelirken, bir yandan da erişilebilir olmaya ve temel özelliklere odaklanmaya devam edeceğinin sinyallerini verdi.
Açık hava ve tozlu yollar için üretilen Bigster Concept, segmentindeki bir SUV aracın temel özelliklerini sunuyor.
Sade hatları ve zamandan bağımsız oranları sağlamlığını ve maceracı kimliğini ortaya koyuyor ve markaya özgürlükçü bir kimlik katıyor. Dacia, müşterilerine benzersiz, gerçek ve sade deneyimler yaşama imkânı sunan bir kaçış sloganına dönüşüyor.
Dacia, marka vizyonunu ete kemiğe büründürmek için tamamen yeni bir görsel kimlik ile tarihinde yeni bir sayfa açmaya hazırlanıyor. Yeni görsel özellikler, özgürlük ve güvenilirlik isteklerine hitap eden, dış mekan ruhuna sahip ve çağın temel isteklerini yansıtacak.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder